Bizim kale etrafında hele bir de yüzüne güneş vurunca bu mevsim, gamzelerin ayaklanır antep'te.
güneşin sarısı ile baklavanın sarısı yarışır fıstık yeşiline inat.
Bey mahallesi'nin sokaklarında şiirler çarpar duvarlarına baktığında yüzüne, gözüne.. dülük'e git yaprağın sarısından, kızılından, kırmızısından "anam ne bu sonbahar" dersin.
öksürüklü erkeklerin hepsi yakışıklı, burnu kızarmış hapşırıklı kızların hepsi güzeldir antep'te.
Bir de tramvayda gramofon olsa da rembetika çalsa değmeyin keyfimize. tiyatromuz yok ama dionysos var müzemizde.
haaa, üzümümüzün sabrı şarap, öfkeyi sirke yapan fırlamalığına da değme gitsin.
altı üstü arabesk bir şarkı değil mi bizi ağlatan !
Hoşgör'de son düğünler çalınır artık yumurta topuklu ağaların halay başını kimseye bırakmadığı.
Düztepe'de evrim adına yeni heyecanlar, ibrahimli'de ruhsuz sokaklar, üniversite önü kafelerde göbeğini açan kıza, Clark çekme zamanıdır hınzırca.
Beybahçe'nin hüznü bitmemiştir.
Yukarıbayır'da işçiler sabah öğrenciler alaca karanlıkta okula giderken servis bekler.
Karşıyaka'da efelik, çıksorut'ta suskunluk zamanıdır.
ordu caddesi eski cazibesini kaybedeli çok oldu.
kavaklık'ta köftenin kokusu değişti taş duvarlara yer verildi verileli .
Endülüs'te değil ama Tahmis'te kahve zamanıdır şimdi.
okul önlerinde bekleşen serseriler bile sevimli görünür gözüne.
çünkü kasımda antep'te aşk başkadır.
Burç çöplük olsa da, karataş cilveli, binevler hareketli, balık pazarında hamsi "antep'in hamamları" diye oynar trabzon'da horona inat.
salçalar yapılmış, turşu kurulmuş, zahire alınmış, Antep peyniri tamamlanmış, yeşil zeytin basılmış, böreğin rüyası şuracıkta durmuş, zamanıdır ya nar ekşili lahmacun mis gibi kokmuş, daha ne olsun emmoğlu.
soba boruları kontrol ediliyor şimdi.
düşler o an kestane renginde...
varsın tandır olmasın ama insanın sıcaklığı yeter bize.
Gazel tepelediğini söyleyen azaldı ama her sonbahar yeni bir şiir yüreğimizde. aşk acısı bir b(aşk)a sancı ve aşk(lık) grevi bu doymuş kalbimizin antep işi dantelinin en ince yerinde.
bizim kale etrafında hele bir de yüzüne güneş vurunca bu mevsim, gamzelerin ayaklanır antep'te.
yedi tepeli bu kentin, gamzelerine konan kuşları öperim ben
Antepli olmak, suyu dirseğinize gelen kebabın tadına bakmaktır dil ucu ile
lezizdir, keyiflidir,iyidir,şifadır ha Her nekadar gastronomi adı altında uçuk rakamlara varsa da ...
Sırf bu yüzden bile KASIM'da AŞK BAŞKADIR Antep'te.